30 Mart 2008 Pazar

Assos...


Ara vermek gerek bazen… Dostlarla buharı tüten çaylar yudumlamak, rakı-balık sofralarına oturmak… Yeni yollarda yürümek, iz bırakmak derinlemesine… Değişik cehreler görmek, yabancı sesler duymak… Saatin gece yarısını gösteriyor olmasına aldırmadan taş duvarlı odanın küçük penceresini açıp yakamozları izlemek… Rüzgârı derinden hissetmek… Kaybolup gitmek… Zamanı durdurmak… Şeffaflaşmak… Tarihin ve doğanın bilinmezliklerinde kaybolmak… Damak tadını zenginleştirmek… Yeni mutluluklar keşfetmek…

İki günlük Assos gezimizden arta kalan mutluluk bizim, fotoğrafların seyri size kalsın… Sevgiler…

Hiç yorum yok: