27 Ocak 2008 Pazar

Şibumi Etkisi…


Bir kitap okudum… Etkisi hala devam eden… Yaşama dair yeni kararlar aldıran… Hayatın anlamını aramaya iten…

Kitabı elime aldığımda bu kadar kısa sürede okuyacağımı ve bu denli iz bırakacağını tahmin bile edemezdim… 445 sayfalık kitabı sadece 2 günde okudum ki bu ilk defa oluyor…

İtiraf etmeliyim ki ilk sayfalarda biraz sıkıldım, bir tür macera romanı olduğunu düşündüm… Ama sayfaları çevirmeye devam ettikçe anladım ki elimde tuttuğum şey bir macera romanından çok daha fazlasıydı… Şibumi, bir öğretiyi anlatıyor, huzuru bulmanın sırrını veriyor, düşünceyi geliştirme yolları sunuyor… Bunu yaparken de Japon ve Bask kültürlerinden, go’dan, şibumi felsefesinden, mağaracılıktan, CIA dolaplarından yardım alıyor ve daha birçok şey hakkında detaylı bilgi sunuyor…

Kitabı bitirdiğinizde içinizde yoğun bir araştırma isteği uyanıyor; yazar hakkında detaylı bilgi edinmek, şibumi’nin inceliklerini öğrenmek, go oynamak, Japon bahçesi kurmak istiyorsunuz… Ben kısa bir araştırmaya giriştiğimde oldukça enteresan sonuçlar elde ettim doğrusu; Şibumi’nin yazarı Trevanian’ın aslında yazarın takma adı olduğunu ve buna benzer takma isimlerle yazılmış daha birçok kitabı olduğunu, 2 yıl kadar önce İngiltere’de hayata veda etmiş olduğunu ve mezarının ailesi dışında kimse tarafından bilinmeyen bi yerde olduğunu, kısacası yazarın, hayattayken de, şimdi de kendini hep saklama gereği duyduğunu, bunun da onu kitapları kadar esrarengiz biri yaptığını…

Ben esrarları çöze dururken size tavsiyem, hayatınızda dönüm noktası oluşturabilecek bu kitabı alıp okumanız… Dilerim benim kadar sever, dönüp içinize bakma isteği duyarsınız…

Kitap’tan;

Şibumi, sıradan, olağan görünümlerin altında yatan gizli üstünlükleri anlatır… O kadar doğru bir söz ki cesaretle söylenmesine gerek yok, o kadar dokunaklı bir olay ki, güzel olmasına gerek yok, o kadar gerçek ki sahici olmasına gerek yok… Şibumi demek, bilgeden çok anlayış demek, ifade dolu bir sessizlik demek, kendini kanıtlama gereği duymayan bir alçakgönüllülük demek, hâkimiyet peşinde olmayan otorite demek…

Nikolai: “İnsan şibumi’yi nasıl elde eder, efendim?”

Kişikava-san: “İnsan şibumi’yi elde etmez… Ancak onu… keşfeder. Bunu ancak bilgilerden geçip basitliğe varabilen üstün insanlar yapabilir.”

Kitabı tavsiye eden Zuzu'ya çok teşekkürler...

Hiç yorum yok: